1 Eylül 2019

Bir Gönüllü Hikayesi

bir-gonullu-hikayesi

Gönüllülüğün temelinde iyilik yatar, kimine göre gönüllülük sokakta gördüğü birisine yardım etmek, kimine göre bir yetimin başını okşamak kimine göre ise bir sivil toplum kuruluşunda faaliyette bulunarak kendi yetenekleri ve imkânları doğrultusunda başkalarının hayatında fark yaratmaya çalışmaktır. Belki de gönüllülük ’teki gönül Fikret Kızılok’un şarkısında sevgiliye duyula özlemin anlatıldığı Gönül şarkısıdır. Hepimizin gönül ve gönüllülük anlayışları farklı, bu fark insanı tek bir noktada birleştirmeye devam ediyor. Fayda başkalarının gülümsemesindeki mutluluğun adı belki de huzur…

Öyle bir insan öyle bir doktor düşünün ki, kendisini çocuklara adamış bütün hayatı çocukları iyileştirmek olmuş onlarla birlikte gülen onlarla birlikte üzülen yüce gönüllü bir insan düşünün. Bir gün bu doktorumuz hasta yatan çocukların odasına koymak için hastane yönetiminden televizyon talebinde bulunur. Bu talep karşılanmayınca yönetim tarafından, oradan çalışan personelle birlikte kendi aralarında para toplayarak bir televizyon alırlar ve çocukların odasına koyarlar. İlk başlarda bir çocuğun yol masraflarını karşılayamazken şimdi ise güçlenerek daha büyük projeler yaparak insan hayatına ve çocukların hayatına yatırım yapıyor. İşte bu doktorumuzun adı bugün Lösev’i kuran Üstün Ezer, küçük adımların nasıl büyük sonuçlar doğurduğunun hikâyesidir aslında bu.

Bugün binlerce insanın hayata dönüş noktasıdır. Ogünlerin temeli. Önemli olan başlamak küçük adımlar atmak inanın sonrası fazlası ile geliyor.

Bir başka küçük adımların nasıl büyük adımlara dönüştüğünün hikayesi de AKUT ; 1994 senesinde Bolkar Dağlarında kaybolan 2 üniversite öğrencisinin 14 gün arandığı ve sonuçsuz kalan arama çalışmalarının akabinde, dağları iyi bilen fakat arama kurtarma konusunda bilgileri sınırlı olan bir grup dağcı bir araya gelerek 1995 senesinde AKUT’u kurmuştur. Bu grup, aynı yıl AKUT ismi altında, Uludağ’da ilk kurtarma faaliyetini gerçekleştirmiştir. Dernek 14 Mart 1996 yılında “AKUT Arama Kurtarma Derneği” adı altında resmî kuruluşunu tamamlamıştır.

AKUT, Arama kurtarma operasyonlarına ve kendi içerisindeki yapılanmasını sürdürmeye devam ederken, 17 Ağustos 1999 tarihinde Marmara Depremi meydana gelmiştir. Bu süreçte AKUT 150 gönüllüsü ile çalışarak 200’ün üzerinde insanın hayatını kurtarmıştır. 17 Ağustos 1999 öncesinde ülkemizde arama kurtarma konusuna odaklanmış tek gönüllü dernek olan AKUT, birçok sivil toplum örgütü ile kamu ve özel sektör kuruluşlarının arama kurtarmaya bakış açılarını, yaklaşımlarını değiştirerek yeni atılımların da öncüsü olmuştur.

Lösev ve AkuT’un ardından bir de Tema’nın kuruluş hikayesine bakalım.

İki toprak sevdalısı, Toprak Dede Hayrettin Karaca ve Yaprak Dede A. Nihat Gökyiğit, 1992 yılında TEMA Vakfı’nı birlikte kurdular. Amaçları Anadolu’da yaşanmakta olan erozyon ve çölleşme tehlikesine kamuoyunun dikkatini çekmekti. Hedefleri ise bu mücadelenin devlet politikası haline gelmesine katkı sağlamaktı. TEMA’nın “Türkiye Çöl Olmasın” sloganı toplumda büyük yankı uyandırdı. İlk kez önlem alınmazsa ülkemizin çöl olma tehlikesi ile karşı karşıya olduğu bu kadar yüksek sesle dile getirilmişti. Bugün 600.000 gönüllüsü olan muhteşem bir organizasyon.

Yazımın başında dediğim gibi önemli olan küçük adımlarla başlamak. Siz ilk adımı atın yeter.

Paylaş!
LinkedIn
WhatsApp
X
E-posta
Facebook
Print

Benzer Yazılar