Verilerle Bağ Kurmak

M.Ö. 276 yılında doğan Eratosthenes döneminin önemli bir bilim adamıydı. İskenderiye Kütüphanesi’nin de sorumlusu olan bu önemli kişi aynı zamanda coğrafyacı, astronom, matematikçiydi. Onu döneminin bilim adamlarından farklı kılan şey ise dünyanın çevresini çok az yanılmayla ölçen bir araştırmacıydı. Eratosthenes, İskenderiye Kütüphanesi’nde papirüsten yapılma bir kitabı okurken şu bilgiye ulaşır.

Mısır’ın güneyinde yer alan Siyene kentinde yılın en uzun günü olan 21 Haziran’da güneşin tam olarak bir kuyunun dibini aydınlattığı, bir sütunun da herhangi bir yere gölgesi düşmemektedir. Bu, normalde sıradan bir veridir. Ancak bu veri Eratosthenes gibi meraklı bir bilim adamı tarafından okunduğu zaman işler değişir. Eratosthenes, aynı tarihte İskenderiye’de böyle bir olay olmadığını gözlemleyerek şu kanıya varır ve “O zaman dünya düz olmamalı !” der.

Eğik bir dünya düzleminden dünyanın yuvarlak olabileceği yorumunu kafasında şekillendirir. Ancak kendisi bir bilim adamı, matematikçi olduğu için bunu kanıtlama yoluna, çabasına girişir. Yaptığı hesaplamada iki şehrin gölge izdüşümlerinde 7 derecelik bir sapma hesaplar. 7 derece, 360 derecelik bir dairenin yaklaşık 51’de biridir. Eratosthenes eğer iki şehir arasındaki mesafeyi ölçerse ve bunu 51 ile çarparsa dünyanın çevresini yaklaşık olarak hesaplayabileceğini öngörür. Bir adam tutarak iki şehir arasındaki mesafeyi yaklaşık 800 km olarak bulur. Ardından bu iki veriyi çarparak o zamanki şartlara göre çok az bir sapma ile dünyanın çevresini hesaplar. Binlerce yıl önce, bu müthiş adamın bu kadar kısıtlı veriyle ulaştığı sonuca hayran olmamak mümkün değil.

Bugün hayatımızda sayılamayacak kadar çok veri ile karşı karşıyayız. Bu kadar çok veri içinde anlamlı bağlar kurmak, bunları analiz etmek, yorumlamak ve harekete geçmek çok önemli. Şirketler artık müşterileri hakkında çok veri topluyorlar ancak bu verileri anlamlı ve iyi yolda kullanan şirket ve kurumların çok da olmadığını görüyoruz. Veriyi doğru olarak toplamak çok kıymetliyken doğru analizlerle ve hem müşteri hem de şirket faydasına olacak şekilde, iyilikle değerlendirmek çok daha önemli hale geliyor. Verilerin bir başka faydası da soyut kavramları somuta indirgemekte oluyor. Eğer şirketler soyut bilgileri veriler aracılıyla somut hale getirebilirlerse pazarda yaşadıkları zorlukların çözümlerini de daha kolay bulabiliyorlar.

Uzun yıllar hızlı tüketimde çalıştım ve hızlı tüketime yönelik verileri inceleme şansım oldu. Çalıştığım şirket çok sayıda müşteri ve pazar datalarına kolaylıkla ulaşabiliyordu. Elde edilen verilerin sağlıklı şekilde yorumlandığı zamanlarda pazar etkinliği çok daha üst seviyede oluyordu. Müşteri memnuniyet araştırmaları, tüketici davranışları, pazar dataları bütünsel bir yaklaşımla doğru analiz edildiği zaman ciro ve kârlılık üst seviyelere ulaşıyordu. Bununla beraber verilerin doğru yorumlanabilmesi için de çalışanların yetkinliğinin arttırılması gerekiyor. Satışları, bulunabilirliği, müşteri davranış ve memnuniyet raporlarını okuyan ancak anlamlı bağlar kuramayan kadroların şirkete katkıları giderek azalıyor. Başarılı şirketleri havadaki uçaklara benzetirsek, doğru yorumlanamayan veriler yüzünden uçak irtifa kaybetmeye başlıyor. Verinin bu kadar yoğun olduğu günümüzde veriler arasında bağ kuramayan şirketlerin ve çalışanların önünde zorlu dönemlerin olduğu daha net görülebiliyor. Peki bu eksikliği gidermek,  geliştirmek mümkün mü?  Pekala mümkün. Öncelikle şirketlerde departmanlar arası silolaşmayı önleyecek tedbirlerin alınması gerekiyor. Müşteri memnuniyeti, müşteri mutluluğu, servis seviyesi, ürün kalitesi tüm departmanların ortak derdi olmalı. Çok rapor yerine işe yarayacak sade, yalın raporlama yapılmalı. Karar almaya yaramayacak bilgi öncelikli olmamalı. Veriyi anlamlandırmak için ekipler sık sık eğitilmeli. Elimizde Eratosthenes’den milyonlarca kat daha fazla veri var, onu merakla, tutkuyla bezediğimiz zaman, anlamlandırdığımız ve harekete geçtiğimiz zaman çok daha verimli sonuçlar alacağımıza inanıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir